kızışık

kızışık
بالغ
بليغ
شديد
عات
عارم
عتي
عرمرم
عنيف
قوي
مرير

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • kızışık — sf., ğı Kızışmış olan, şiddetli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızgın — sf. 1) Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur. C. Meriç 2) Eş arayan (hayvan) Kızgın bir boğa. 3) mec. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir Hani Allah sizi inandırsın, bu kadar kızgın olmasaydım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”